KARAMAZOV KARDEŞLER
KARAMAZOV KARDEŞLER
Yazar:
Fyodor Mihayloviç DOSTOYEVSKİ
Rusça
Aslından Çeviren: Nihal YALAZA TALUY
Yayınevi:
Türkiye İş Bankası
Sayfa
Sayısı: 1025
Değerlendirme:
8/10
Bu yazımda
sizlere okumaktan zevk aldığım bir kitaptan “Karamazov Kardeşler” den
bahsedeceğim. Kitap, Dostoyevski’nin kitabı olunca ondan bahsetmek, asıl
vurgulanmak istenenin ne olduğunu söylemek oldukça zor. İfadelerin zorluğunun
tarifini en güzeliyle Orhan Pamuk yapmıştır. Pamuk: “Dostoyevski okumak ilk kez
deniz görmek gibi bir şeydir” der.
Dostoyevski’nin
“Hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim.” dediği, Rusya tarihindeki din, ahlak,
şüphe, sosyalizm gibi konulara yer veren ve yazarın son eseri olan (kitap
yayınlandıktan yaklaşık dört ay sonra vefat etmiştir) başyapıttan bahsetmeden
önce yazarımızdan bahsetmek istiyorum:
Fyodor Mihayloviç
Dostoyevski 11 Kasım 1821’de Moskova’da dünyaya geldi. Çocukluğunu ve eğitimini
genel olarak evde ve özel okullarda geçirdi. Annesinin ölümünden sonra
Petersburg’daki Mühendislik okuluna girdi. Babasının ölüm haberini de burada
aldı. Eğitiminden sonra bir yıl orduda bulundu. Ordudan ayrıldıktan sonra
edebiyata yönelen Dostoyevski ilk kitabı olan “İnsancıklar”ı yayınladı. 1849
yılında devlet aleyhinde bir suç işlediği iddiasıyla tutuklandı. On ay hapis
kaldı ve kurşuna dizileceği esnada sekiz arkadaşıyla birlikte affedildi ve
kürek cezası aldı. 1859 yılında özgür bırakıldı. Başta Suç ve Ceza olmak üzere
tüm eserlerini 1861-1879 yılları arasında kaleme aldı. Son eseri olan Karamazov
Kardeşler adlı eserini üç yılda yazan Dostoyevski ciğer kanamasıyla hastalandı
ve 28 Ocak 1881 yılında vefat etti.
“İçten gelen her bir dua yeni bir duygunun ifadesidir; yeni, bilmediğin güçlü fikirlerin kaynağıdır.”
Eser, Fyodor
Pavloviç Karamazov ve onun üç oğlundan bahseder. Kahramanların karakter
analizlerinden ve ruhsal durumlarından ustaca bahseden yazarımız, baba
Karamazov’u kendi babasından esinlenerek yazmış üç oğlunu da kendi içinde
bulunan ve bulunmasını istediği özelliklerden esinlenerek yazmıştır. Geneline
baktığımızda her bir kardeş bir olguyu göstermiştir.
“Ailesine
ait bir tablo çocuğun ruhunda ömrünün sonuna kadar yaşayacaktır.”
Baba Karamazov kumarbaz bir dalkavuktur. Manevi değerleri yitirmiş yaman bir faizcidir. Zevk, sefa, şehvet düşkünü olan baba, oğullarını da bu şekilde yetiştirmiş babalık görevlerini yerine getirmemiştir. En büyük kardeş Dmitri (Mitya), şehvet düşkünü bir kumarbazdır. Bu özellikleriyle babasına oldukça benzer. Ortanca kardeş İvan, tanrının varlığını sorgulayan her şeye şüpheyle yaklaşan bir kişidir. En küçük kardeş Aleksey (Alyoşa), kötü bir aileye sahip olmasına rağmen saflığını korumuş iyi niyetli bir din adamıdır. Birde baba Karamazov’un gayrimeşru oğlu Smerdyakov vardır, evde yardımcı olarak hizmet eder.
“Merhamet,
iyilik duygusu, ancak temiz bir vicdanın ürünleri olabilir.”
Bir gece
baba Karamazov öldürülür ve katilin kim olduğu aranmaya başlar. İşte kitabın
ikinci kısmına denk gelen bu bölüm oldukça heyecanlı ve sürükleyicidir.
“Kimi
zaman insanda ‘hayvanca’ bir zalimlik olduğundan dem vurulur ama hayvanlara
yapılan korkunç bir haksızlık, bir hakarettir bu. Bir hayvan asla insan gibi
zalim olamaz; böylesine ustalıklı böylesine sanatsal bir zalimlik insanda olur
sadece.”
Dostoyevski'nin kendi el yazısıyla yazdığı
Karamazov Kardeşler'in taslağı
Yazar, birçok karakter ortaya koyduğu için okuyucuya kendini karakterlerden birine daha yakın hissetme fırsatı sunuyor. Okurken dikkatimi çekenlerden biri de karakterlerin içindeki vicdan ve istek arası çekişme durumu. Her an yapılan nefis muhasebesi karakterin içindeki dengesizliği ortaya koyuyor.
“İnsanları
seven sevinçlerini de sever.”
“Kudret
ne kadar büyükse, bunun kullanılması o derece sorumluluk ister.”
Her an suça
bulaşmak ve bulaşmamak arasında kalan karakterler suç işlese de kendine
küfrederek vicdanını susturmaya çalışıyor. Yazar hiçbir ayrıntıyı unutmayarak
başladığı her olayın sonunu getiriyor. Kitabın son kısmında geçen savunma kısmı
ise adli açıdan şimdiki mahkemelere ışık tutar nitelikte.
“Akıllı
insanla konuşmak zevklidir.”
Bence kitap güzel ancak sindirerek okunacak bir kitap. Hacimsel olarak biraz kalın olabilir ancak sonundaki savunma kısmında avukatın sözleri kitabı özetler nitelikte. Olay örgüsü kimi zaman yavaş aksa da sona doğru hızla ilerleyen yapıda. Bu kitaptan anladığım temel şey ise aile eğitimi. Anne baba eğitimi çocukluktan yaşlanana kadar kişiye rehber oluyor. Anne babanın eğitmediği çocukları ise toplum; iyi veya kötü olduğuna bakmaksızın kendi kurallarına göre eğitiyor. Sözün özü ben kitabı severek okudum beni yoran kısmı biraz kalın ve içerik açısından kalabalık olmasıydı ancak bu özellikler kitabı okunmaz hale getirmedi. Umarım sizlerde bu uzun maceraya başlar kendi duygularınızın tercümanlarını satırlar arasında bulursunuz.
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder