KAFES
KAFES
Yazar: Josh
MALERMAN
Yayınevi:
İthaki
Sayfa
Sayısı: 330
Değerlendirme:
9/10
Kafes’i
okuduğumda üniversite sınavına hazırlanıyordum onun için bu kitabın benim için
çok farklı bir anlamı var. Ders çalışmaktan sıkıldığım vakitlerde ara verip hemen
okumaya başlıyordum. Düzenli olarak kitap okuma alışkanlığını edinmeye
çalıştığım o dönemde, hangi tarz kitapları okumayı sevdiğimi de bu kitapla
öğrenmiş oldum. Benim için ilklerden olan kitabın tanıtımına geçmeden önce
yazardan bahsetmek istiyorum.
Josh
Malerman 24 Temmuz 1975 yılında Amerika’da
doğmuştur. Kısa öykü yazarı, film
yapımcısı ve The High Strung grubunun solistidir. Birçok roman kaleme alan
yazarın çıkış kitabı ise “Kafes” dir.
Kitabı incelediğimizde ise kapak resminde düşen kuşlar resmedilmiş bu da kitabın daha da gizemli olmasını sağlamış. Dili sade olan kitapta olaylar, geçmiş ve şimdiki zaman olarak anlatılıyor.
“Sakın
gözlerini açma!”
Dışarıda
korkunç bir şey var ve görenleri delirterek ölüme sürüklüyor. Ve bu durum kısa
bir süre içerisinde tüm dünyayı sarıyor. Bütün bu olayların üzerinden 5 sene
geçmiş ve dışarıdakileri görmemeyi başarıp yaşayan insanlar arasında Malorie. İki
çocuğuyla daha güvenli olan bir yere gitmek zorundalar ancak önlerinde
kilometreler süren bir nehir var. Malorie iki çocuğuyla bu yolu katederken geçirmiş
olduğu 5 seneyi de kapalı olan gözlerinin karanlığında anımsıyor.
“Dışarıda
bir şey var!”
Bu kitabı
meraklı kılan en önemli faktör kesinlikle gizemi. Yazar, dışarıda görülmemesi
gerekenin ne olduğunu okurların hayal gücüne bırakmış. Herkesin hayal
ettiği birbirinden farklı. Filmi izleyenler, filmin bir kesitinde dışarıdaki
varlıkların çizimini görsede, sadece kitabı okuyanların görülmemesi gereken
imgesi oldukça farklı. Bu anlamda, kitaplardan uyarlanan filmlerden önce söz
konusu kitabın okunmasını doğru buluyorum. Yazarın okuyucuya sunduğu sınırsız
hayal gücünü filmlerin kısırlaştırdığını düşünüyorum.
“Eski
dünyada yolun ortasında ölü bir beden bulmak hazmedilmesi saatler alacak bir
şeydi.”
“Dünyanın
gittikçe daha soğuk, daha karanlık bir yere dönüşmesini izledi.”
Hangi kitap
olursa olsun okuduğum her kitapta kendime de yer veririm. Eğer bu yazılanlar gerçekten
olsaydı ne yapardım? diye kendime sorarım. Bu kitabı okuduğumda aslında
kitaptaki kadar zorlanmayacağımızı düşündüm. Pencerelere battaniye sarmamıza
gerek yok çünkü büyük çoğunluğumuzun evinde perdeler var. Akşam vakti
çektiğimiz perdelerimizi uzun bir süre geri açmayacağımızı hayal ettim. Yiyecek
konusunda da şöyle düşündüm: Türk kültüründe bulunan kış hazırlığı ve konserve
sistemi yardımımıza yetişir. Cömert komşularımız da devreye girince belli bir
süre yiyecek sıkıntı çekmeyiz. Tüm bu çözümlere Türk zekası da eklenince ev içi
tarım yapılabileceğini hayal ettim. Nasıl seyahat edeceğimizden nasıl alışveriş
yapacağımıza kadar daha birçok şeyi hayal ettim. Kısaca bu kitap beni gerilim
kitaplarıyla tanıştıran ve hayal gücümün sınırlarını arttıran bir kitap oldu.
Umarım bu kitap sizin de hayal gücünüzün sınırlarını genişletir. Hoşça kalın.
Yine güzel bir yorum daha.. Bu kitabı merak ediyordum. Merakım daha da arttı😊 Okunacaklar arasına bir yenisi daha eklendi🌺
YanıtlaSil