PAKET

 

                                  PAKET

 

Yazar: Sebastian FITZEK

Yayınevi: Pegasus

Sayfa Sayısı: 312

Değerlendirme: 9/10

 

Bu yazımda kalemi güçlü, kendisi çok zeki olan bir yazarın güzel olan, okuyucuları gerilimin doruklarına ulaştıran, kitabın sahnelerini hayalinde oynatanlara görsel şölen yaratacak bir kitaptan “Paket” ten bahsedeceğim. Kitaptan bahsetmeden önce güçlü kalemiyle kitaplarına hayran bıraktıran yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

Sebastian Fitzek 13 Ekim 1971 yılında Berlin’de dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatının başında Veterinerlik okusada bitirmek istememiş ve Hukuk okumaya başlamıştır. Berlin’de hem yazarlık hem de gazetecilik yapan Fitzek psikolojik gerilim yazarlarının ustasıdır. Kitapları Türkçe dahil 29 dile çevrilmiştir.

 “Ruhsal hastalıklardaki sorun, kendi kendinize teşhis koyamamanızdı. Beyninizi kendi beyninizle anlamaya çalışmak tek kollu bir cerrahın kendi elini dikmeye çalışmasıyla aynı şeydi. Bu mümkün değildi.”

 

Genç bir psikiyatr olan Emma, sunum için gittiği bir otelde istismara uğruyor. Bu kötü olaydan sonra evinden hiç çıkmayan ve evine hiçbir yabancıyı almayan bir kişi haline geliyor. Bir gün, her zaman kargolarını getiren postacı yine geliyor. Kendi kargolarıyla birlikte yan komşusu evde olmadığı için onun kargosunu da Emmaya teslim ediyor ve olaylar o andan itibaren başlıyor.

 

“Bir kez yalanını yakaladığın kişinin, bin kez doğrusunu sorgularsın.”

 

Senelerdir aynı evde oturan Emma komşusunun isminin hiç tanıdık gelmediğini fark ediyor ve paket üzerinde yazan ismi her nasılsa kendisine saldıran kişiyle bağdaştırıyor ve evine gizlice girmeye karar veriyor. Bu kısımdan sonra kitabın birden sonuna geliveriyorsunuz. kitabı açtığınızla kapattığınız arasında ki zamanı anlamıyorsunuz olaylar zinciri hiç bitmiyor. 

 

“İnsanların büyük çoğunluğu uykunun, ölümün küçük kardeşi olduğunu düşünür, oysa onun en büyük düşmanıdır. Ebedi karanlığın öncüsü uyku değil, yorgunluktur.”

 

Kitap o kadar güzel yazılmış ki kitabın hangi kısmını anlatacağıma karar vermekte zorlandım. Çünkü hangi noktayı yazarsam yazayım okumamış olanlara kopya vermekten korktum. Yazar birçok kişiden bahsediyor ve kitabın sonunda bunların hepsi aynı kişi ve olaya bağlanıyor. Bunu nasıl yazdığını düşünmekte biraz vaktimi alıyor. Üç saat içerisinde hızlıca okudum ve okurken olayların oluşuna, birbirine bağlı oluşuna ve bitişine, hepsine hayran kaldım. Umarım sizlerde bu kitabı en kısa zamanda okuyup ne demek istediğimi anlarsınız. Hoşça kalın…