ÖFKE DANSI

 

                          ÖFKE DANSI

 

Yazar: Harrıet LERNER

Yayınevi: Varlık

Sayfa Sayısı: 198

Değerlendirme: 6/10

 

Hoş geldiniz, bu yazımda 2021’in son kitabı 2022’nin ilk kitap tahlili olan okurken okuyucunun aklına farklı düşünce ve olayları dolduran bir kitaptan “Öfke Dansı” ndan bahsedeceğim. Okurken öğreten, öğretirken düşündüren kitaptan bahsetmeden önce yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

Harrıet Lerner 1944 yılında Amerika’da doğmuştur. Yazar Aile ile iş ilişkilerini anlamak için kaleme aldığı eserleriyle tanınmıştır. Yazarımız yaptığı çalışmalarla klinik psikolojiye destek olmuştur.

 



“Öfke, hissettiğimiz bir şeydir. Her zaman bir nedeni vardır ve ilgi görmeyi hak eder.”

 

“Öfke haklı ya da haksız, anlamlı ya da yarasız değildir. Öfke sadece vardır.”

 

Kitap, kadınların öfkeleri için kaleme alınmış, kadınların öfkeleri nasıldır, nasıl yansıtırlar bunu olaylar üzerinden anlatmış, her kişinin mizacının farklı olduğunu bu sebeple öfkelerini faklı şekilde gösterdiklerini anlatmış. Mesela kimileri öfkesini tartışarak dışarı vururken kimileri uzaklaşmayı tercih eder. Kimisi suçlama yolunu tercih ederken kimi sessizliği seçer. Bunun gibi öfkeyi göstermenin birçok yolu olduğundan bahseden kitap bunu olaylar üzerinden okurun anlayışına sunmuş.

 

“Öfkemiz, başa çıkabileceğimizden çok daha fazlasını yaptığımızı ya da verdiğimizi gösteren bir işaret olabilir.”

 

“Öğrenmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi öğretiriz.”

 

Kitabı okuyup bitirdiğimde genel olarak baktığımda beğendiğim ve beğenmediğim birçok şeyin olduğunu gördüm. Beğendiğim şeylerden en önemlisi ne olursa olsun rahatsızlık duyduğun şeyleri içine atmak yerine muhatabını kırmadan güzel bir şekilde ona ifade edip sorunu halletmek. Bunu karşımdaki kişi kırılır diye çoğu kez yapmaktan çekindiğimi gördüm. Kişide öfke birikimi olmaması için kendini çok güzel bir şekilde ifade edebilmesi gerektiğini öğrendim. Neden bu kadar öfkeliyim sorusu yerine öfkeyi hissedip buna neyin sebep olduğunu düşünmek gerektiğini anladım. Göreceli olan herhangi bir konu hakkında tartışmanın kişiyi kısır bir öfke döngüsüne sokacağını belirten kitap bana, her kişinin duygu ve düşüncelerinin farklı olacağını ve duygusal olgunluğa kavuşmak için bu farklılığa saygı duymam gerektiğini öğretti.

 

“Belirsizliğimizi kabul etmek bile kendi başına büyük bir karardır.”

“Çocuklar, daha önceki kuşaklardan gelen çözümlenmemiş sorunları taşırlar.”

 

Kitabı okurken her bir satır bana başka bir olayı hatırlattı. Bu olaylar karşısında benim olaylara karşı tepkimi, nasıl davrandığımı aslında nasıl davranmam gerektiğini öğretti. Bana öğrettikleri açısından beğendiğim kitabın beğenmediğim özellikleri de vardı. Bunun en başında kitabın çoğunluğunda eşler ve ebeveynlerin öfkeleri ve çözümlerinin olmasıydı. Eğer evli olsaydım kitabı daha iştahlı okurdum diye düşündüm. Kitapta ki Amerika kültürü ve onun getirisiyle yaşanan olaylar ve bu etkiyle bakılan bakış açısının, İslam değer ve yargılarıyla örtüşmediğini düşünüyorum. Duyguların nasıl ifade edileceğini güzelce anlatan eser duyguların ifade edilmesi pahasına değer ve geleneklerin, dini düşüncenin ve bunun hayatımızdaki etkilerinin geri plana atmasını vurgular gibiydi. Yani mutlu ederek mutlu olma düşüncesi kişinin “Ben” algısının önüne geçememiş.

 

“Eleştirildiklerinde ya da neyi yanlış yaptıklarını söylediğinde çok az insan dinlemeyi becerebilir.”

 

Kitapta beni rahatsız eden şeylerden biri de özgürlük kavramının kişinin hayatına girmesiyle tüm sorumluluklarını yok sayıyor gibi bir anlatımın olmasıydı. Yani inancın ve inancın uğruna yaptıkların seni yoruyorsa özgürlüğünü kısıtlıyorsa bunu yapmamalısın gibi ruhun akıldan geri plana atılması beni tatmin etmedi. Kitabı okurken Din Psikolojisi dersinde hocamızın bize “Psikologlar genel olarak kişinin manevi boyutunu dikkate almadan maddi boyutu ve düşünce yapısını inceleyip sorunları çözmeye çalışırlar.” Sözünü çokça hatırladım. Bu kitabı okurken bende manevi boyutun nasıl dikkate alınmadığını gördüm.

Bu yazdıklarım kitaptan anladıklarım ve anladıklarımın bana hissettirdikleri, tamamen öznel yargılar. Kitabın (bana göre) kötü özelliklerinin yanında iyi özelliklerinin olması, davranışlarımı düzene soktuğu, okurken beni İslam da öfke kavramına, dinimizde aile içi iletişimin nasıl olduğunu anlatan kitapları okumaya sevk ettiği için ve zihnimde yeni bir oda açtığı için kitabı okumaya değer buluyorum. Umarım siz de kitabı okur ve birçok faydasını görürsünüz.

Hoşça Kalın…

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar