ŞIK
ŞIK
Yazar:
Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
Yayınevi:
Ren
Sayfa
Sayısı: 144
Değerlendirme:
8/10
Hoş
geldiniz, bu yazımda size öyle eğlenceli öyle güzel bir kitaptan bahsedeceğim
ki ben ne yazsam yetersiz kalacak. Bahsedeceğim kitap yazarın yirmi üç yaşında
yazdığı ilk eseri. Yazımı hemen bitmeyen eser, yıllar sonra yazar tarafından
tamamlanmış ve yazarımız kitabın ön sözüne şu cümleleri de eklemiş: “Okuyunuz
efendim, okuyunuz. Gençliğimin ihtiyarlığımdan çok neşeli ve daha güldürücü
olduğunu göreceksiniz. Çünkü ben bile kendi kendime bayıla bayıla güldüm.” Yazarın
kendisinin bile gülerek okuduğu bir kitaptan “Şık” tan bahsedeceğim. Kitap
tahlili ve yorumuna geçmeden önce ustalığını daha ilk eserinde ortaya koyan
yazarımızdan bahsetmek istiyorum.
Hüseyin
Rahmi Gürpınar 17 Ağustos 1864 tarihinde İstanbul’da doğdu. Üç yaşındayken
annesi ölen Gürpınar, Girit’te babasıyla yaşamaya başladı. Babasının yeniden
evlenmesi üzerine İstanbul’da Anneannesiyle birlikte yaşamaya başladı. Tarihçi
Abdurrahman Şeref Bey’in himayesiyle Mekteb-i Mülkiye’ye girdi. İki sene sonra
ağır bir hastalık geçiren yazarımız buradaki öğrenimini yarıda bıraktı. Bir
süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi’nde memur, Ticaret Mahkemesi’nde Azâ Mülazımı
olarak çalışan yazarımız daha sonra hayatını kalemiyle kazanmaya başladı.
Çeşitli gazetelerde yazarlık yapan Gürpınar, bir dönem milletvekilliği yapmış
son otuz yılını Heybeliada’daki köşkünde geçirmiş 8 Mart 1944 yılında hayatını
kaybetmiştir.
“Şıklık yalnızca kıyafetle olmaz! Tabiat ve ahlakça da şık olmak icap eder.”
“Kötü
işlerin taklidi de, icrası da kolaydır. Asıl güçlük faydalı işleri taklit
edebilmektir.”
Kitap,
Şatırzade Şöhret Bey’in batıya olan aşkını, özentisini anlatıyor. Aklınıza
klasik batı hayranlığı gelmesin Şöhret Bey’in, namı diğer Şık’ın batı
özentiliği kendini gülünç hale sokacak türden. Okumadan, öğrenmeden sadece
çevresinden duyduklarıyla şekillenen bir kişi Şöhret Bey. Birde onun metresi
Madam Pötiş var oldukça kurnaz, ortalığı karıştırmada usta olan ve Şöhret Bey’i
parmağında oynatan bir kimse. Şöhret Bey’in Madam Pötiş aşkı ise onun için
hırsızlık yapacak kadar çok. Bu çiftimizin birde cins köpek olarak tanıttıkları
köpekleri Drol var. İşte kitap bu çiftin komik olan batı hayranlığını kaleme
alıyor.
“Bazı
çehre züğürtleri vardır ki süslendikçe çirkinleşir.”
“Zaten
çirkinlerin süse, düzene itinaları güzellerden daha çok değil midir?”
Yanlış
batılılaşma nasıl olur? diye bir soru sorulmuş olsaydı en güzel cevap ve örnek
bu kitap olurdu. Şöhret Bey’in yaptıkları, söyledikleri, davranışları o kadar
bayağı duruyordu ki okurken onun yerine ben utandım. Bence kitabı gülünç yapan Şöhret
Bey’in uyguladıklarını en doğru, en güzel sanması ve hadsiz özgüvenli
oluşuydu. Hele Madam Pötiş’in Şöhret Bey’in gözüne girmek için yaptığı cilveler,
Allah’ım! okurken bu kadın nasıl bir kadın? deyip duracaksınız. Benim en
güldüğüm kısım Madam Pötiş’in Lokantaya köpeğiyle gittiği kısımdı. Gerçi
kitabın her bölümü eğlenceli ve komikti.
“Deha
denilen şey tükenmez bir sabırdan ibarettir.”
Yazar,
döneminin yaşantısını o kadar güzel aktarmış ki toplumun her sınıfının nasıl
olduğunu, aslında ağlanacak halde olan toplumu gülerek anlatmış. Kitabı okuduğumda
günümüzle o kadar çok bağdaştırdım ki kitap yıllar yıllar öncesini anlatsa da
sanki bugünü anlatıyormuş gibiydi. Hatta kendi kendime şimdiki zaman geçmişte
olsaydı nasıl olurdu? diye düşündüğümde karşıma çıkan tablo aynen bu kitap
olurdu. Eğer odamdan kitaba açılan kapı olsaydı kapıdan geçer Şöhret Bey’e,
bunca saçma hareketin onu batılı yapmayacağını, neticede batılı olmanın çok da büyük
bir meziyet olmadığını söylerdim.
“Ayrılıktan
özlem meydana geleceği malum.”
“Emin
olunuz zamandan büyük bir muallim, hakikatleri anlamakta ondan daha muktedir
bir profesör yoktur. Yaşayan görüyor ve öğreniyor.”
Kitabı çok
beğendim, okurken çok eğlendim. Kitaptaki karakterlere tam alışmışken birden bitmesi
dışında kitabın hiçbir kusuru yok bence. Hikayesi oldukça sürükleyici ve akıcı.
Kafanız dolu olduğunda açıp okuyabileceğiniz ve bir çırpıda bitireceğiniz bir
kitap. Umarım sizde güldürürken düşündüren bu kitabı hemen okursunuz ve çok
beğenirsiniz.
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder