SEFİLLER -I-

 

                            SEFİLLER -I-

 

Yazar: Victor HUGO

Yayınevi: İş Bankası

Sayfa Sayısı: 857

Değerlendirme: 7/10

 

Hoş geldiniz, bu yazımda sizlere klasik kitap denildiği zaman akla ilk gelen, vicdan, adalet ve hürriyet kavramlarını en güzel şekilde anlatan ve toplumun her alanıyla ilgili birçok haklı eleştiride bulunan bir kitaptan “Sefiller” kitabının ilk cildinden bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce her konuyla ilgili bir fikri olan ve bolca eleştiride bulunan yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

Victor Hugo 26 Şubat 1802 tarihinde Fransa’da doğmuştur. Bu dönem siyasi açıdan Fransa’nın karışık olduğu bir dönemdir. Victor Hugo 2 yaşındayken Napolyon lider olmuştur. Babası Napolyon’un subaylarından biridir. Napolyon tahttan indikten sonra geçim sıkıntısı çekmeye başlamışlardır. Yazarımız, 1821 de annesi vefat ettikten 1 yıl sonra evlenmiştir. 1851 yılının sonundaki darbe sebebiyle sürgüne gönderilmiştir. Sürgünle Fransa’dan ayrılan Hugo, af ilan edilmesine rağmen ülkesine dönmemiştir. Bir süre daha yurtdışında faaliyet gösteren Victor Hugo 1870 de Fransa’ya dönmüştür. 1878 yılında beynindeki bir sorun nedeniyle rahatsızlanmış ve 7 yıl sonra 1885 yılında Paris’te hayatını kaybetmiştir.

 



“Yasalarınız gerçeği ne kadar yansıtıyor, mahkemelerinizden çıkan adaletin niceliği nedir? Şu iç karartıcı sözcüklerin anlamını bilmeme mutluluğuna erişebildiniz mi?”

 

Kitap, aç olduğu için ekmek çalan ve bu sebeple on sekiz yıl hapiste kalan Jean Vanjean’ın hayatından ve yaşadıklarından bahsediyor. Kitabı okudukça sade bir hırsızlık olayı olmadığı anlaşılıyor. Jean Valjean üzerinden yazar vicdan kavramını işliyor. Gerçekten değişmek isteyen herkesin değişebileceğini gözler önüne seren yazar din adamlarını, adalet sistemini ve yönetimi de eleştiriyor.

 

“Felaket zekayı eğitmişti.”

 

“Kurnaz insanlar kendilerini halk adamı olarak tanıtmayı iyi bilirler.”

 

Kitabı okurken beni en şaşırtan olay çocuğuna bakabilmek için para kazanması gereken annenin saçlarını ve dişlerini satmasıydı. Bu olay sefiller isminin vücut bulmuş haliydi. Tabi o kısmı okuyunca kendimi düşünmekten alamadım “kadının iki dişini satın alan adam o dişleri ne yapacak ki?” diye düşündüm bir süre. Bence sefillik kelimesi bu anlamının dışında başka anlamlarda da kullanılmış. Jean Valjean gezgin çocuğun parasını çalmasıyla ahlaki ve ruhi sefilliğinin farkına varıyor ve bu olayla değişimi başlıyor. Kitapta Jean Valjean’ın çektiği vicdan azabı öyle güzel işlenmiş ki okuyucu pişmanlığını hemen hissediyor. Piskoposu gördüğünde ve piskopos onu affettiğinde çektiği vicdan azabı kitapta çok güzel işlenmiş. Bu kısımları okurken Bediüzzaman’ın şu sözü aklıma geldi: “Vicdan nezzardır, kalp penceresidir.”

 

“Bir adam acı çekiyorsa, en büyük merhamet onun yarasına dokunmamak değil mi?”

 

“Huzur sindirilmiş mutluluktur.”

 

Kitapta Jean Valjean’ın olduğu bölümler su gibi ilerlese de yazarın konu aralarında Fransa’nın tarihinden bahsetmesi, Fransa’nın girmiş olduğu savaşları anlatması, Napolyon, devrim cumhuriyet gibi kavramlardan çokça bahsetmesi, kitapta bulunan her genç gurubun siyaset ve tarih konuşması kitabı okumayı zor kıldı. Hatta bir yerden sonra “yazar bu kitabı sadece Fransızlar okuyacak zannetmiş herhalde” demekten kendimi alamadım. Sanki Fransız tarih kitabı yazılmışta arada bir Jean Valjean diye bir karakterin yaşadıkları anlatılmış gibiydi.

 

“Yaşlılık emsal teşkil eden dehâları etkileyemez; yaşlanmak dehânın yücelmesidir.”

 

Kalın kitaplarda en hoşuma giden şey kitabın başlarında okuyup unuttuğun bir olayın ilerleyen sayfalarda karşına çıkması. Okur kitapta bahsi geçen olayı unutsa da yazarın bunu unutmaması ve ilerleyen sayfalarda tamamlaması çok güzel ve çok keskin bir zekanın ürünü. Bu kitapta da ucu açık kalan tek bir olay bile yoktu. Kitapta din adamlarını eleştiren yazar Hz. İsa’nın adını anarak zenginleşen din adamlarını ve halkı kötü yöneten ve adaleti tam sağlayamayan yöneticileri de eleştirmiş. Kitabın son kısmı Marius adlı karakterin hayatını anlatmış. Ve bu karakterin Jean Valjean ile ne alakası olacak? Yazar bu karakterleri nasıl bir bütün kılacak? bunu kitabın ikinci cildinde göreceğiz. Sözlerimin şimdilik sonuna geliyorum. Sefillerin ikinci cildinde görüşmek üzere.

Hoşça kalın…

Yorumlar

Popüler Yayınlar