ÜMMETİN EMİNİ EBÛ UBEYDE B. CERRAH

 

                  ÜMMETİN EMİNİ

             EBÛ UBEYDE B. CERRÂH

 

Yazarı: Muhammed Emin Yıldırım

Yayınevi: Siyer

Sayfa Sayısı: 150

Değerlendirme: 9/10

 

Hoş geldiniz, bu yazımda sizlere Allah ve Resulü uğruna neyi varsa feda eden, verilen her görevi en güzel şekliyle yerine getiren, çok yol almasına rağmen bir çiçeği dahi ezmeyen, Hz. Ömer’in “sağ olsaydı halife yapardım” dediği bir sahabiden Sahabe İklimi serisinin dördüncü kitabı olan “Ebu Ubeyde b. Cerrah” tan bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce bizi örnek insanlarla buluşturan yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

Muhammed Emin Yıldırım 1973 yılında Erzurum Horasan’da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Erzurum’da tamamlayan yazarımız daha sonra İstanbul’a geldi. Medresede ilim tahsiline başladı. 1999 yılından sonra Mısır’da İslami İlimler ve Arapça üzerine beş yıl süren çalışmalarda bulundu. Yıldırım, 1999 yılından itibaren Hizmet Vakfında çalışmalarına devam etmektedir. Ağırlıklı olarak siyer ve sahabe üzerine çalışmalar yapmaktadır.




“Kureyş’in iki dâhisi vardır; bunlar Ebubekir ve Ebu Ubeyde b. Cerrahtır.”

 

Kitap Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın hayatından Peygamber Efendimiz (sav) ve Ashab-ı Kiramla olan dostluğundan bahsediyor. Ebu Ubeyde 583 yılında Mekke’de doğmuştur. Babası Abdullah oğluna Amir ismini vermiştir. Amir daha sonra Ebu Ubeyde diye künyelenmiş ve dedesi Cerrah’a nispet edilerek; Ebu Ubeyde b. Cerrah olarak anılmıştır. Ebu Ubeyde Hz. Ebubekir vesilesiyle Müslüman olmuştur. Aşere-i Mübeşşereden olan Ebu Ubeyde genç yaşta ailesinin evinden ayrılmak zorunda kalmıştır.

 

“El intizar eşeddü minennar/ Beklemek ateşten(yanmaktan) daha zordur.”

 

Ebu Ubeyde, Müşriklerin eziyetinden kurtulmak için malını mülkünü ardında bırakarak Habeşistan’a göç etmiş ve Peygamber Efendimizden (sav) ayrı kalışını ona kavuşmak için gün sayarken yukarıda yazan “El intizar eşeddü minennar” sözlerini sarfetmiş. Neticede Medine’ye hicret etmiş ve Peygamber Efendimize (sav) kavuşmuştur. Resulullah (sav), Ebu Ubeyde için “Her ümmetin bir emini vardır, benim ümmetimin emini de Ebu Ubeyde b. Cerrahtır” buyurmuş ve onu öğretmenlik yapması için Yemenlilere göndermiştir.

 

“Geceyi İhya edemeyenler, gündüzleri inşa edemezler.”

 

Kitabı okurken Bedir ve Uhud savaşlarını okuduğum kısımda nefes almayı unuttum. Ebu Ubeyde’nin bedir savaşında müşriklerin safında bulunan babasıyla karşı karşıya gelmesi çok zor bir imtihan bence. Ebu Ubeyde babasını öldürmemek için sürekli yer değiştirse de en sonunda babasıyla karşı karşıya gelip babasını dini için öldürmesi gerçekten ağır bir imtihan. Aynı durumda ben olsam bunu yapabilir miydim diye kendime sordum üzerinde düşündüm ve bir cevaba ulaşamadım, kendi kendime yeni çözüm yolları oluşturdum işte o zaman anladım ki Peygamber Efendimizin (sav) meclisinde bulunmak ve ondan bir şeyler öğrenmek, onun feyziyle feyizlenmek kişiye düşünmeden anadan babadan vazgeçmesini sağlayacak kadar sağlam bir iman bahşediyor.

 

“Müminlerin kalbi serçe kuşu gibidir. Her gün defalarca değişikliğe uğrar.”

 

“Hz. Ömer: Ey Ebu Ubeyde dünya hepimizi değiştirdi, ama seni asla değiştirmedi.”

 

Kitabı genel olarak beğendim. Serinin diğer kitapları gibi okumaya doyamadım. En üzülerek okuduğum sahne Uhud savaşı sahnesiydi. Peygamber Efendimize (sav) müşrikler saldırmış Efendimizin miğferinin halkası mübarek yanağına batınca Ebu Ubeyde, Resulullah’ın (sav) canı acımasın diye halkaları dişleriyle çıkarmış bu yüzden iki ön dişi kopmuş. Daha bunun gibi nice olayları barındıran kitabı çok beğendim. Kitapta en beğendiğim şey ise bahsi geçen sahabi dışında diğer sahabilerden de bahsediyor olmasıydı. Ben kitabı severek okudum umarım sizde severek okursunuz ve okuduğunuzda kendi iç aleminizde yeni çıkarımlarda bulunursunuz.

Hoşça kalın…

Yorumlar

Popüler Yayınlar