GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT
GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT
Yazar: John
VERDON
Yayınevi:
Koridor
Sayfa
Sayısı: 566
Değerlendirme:
8/10
Hoş
geldiniz, bu yazımda sizlere sürükleyici, heyecanlı, ince ince işlenmiş
detayları bol ama okuması zevkli bir kitaptan “Gözlerini Sımsıkı Kapat” tan
bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce eseri için emek veren
yazarımızdan bahsetmek istiyorum.
“Kendi başımıza keşfettiğimize inandığımız şeylerin güvenilirliğine büyük itimat duymamız zihnimizin garip bir oyunudur.”
Jillian
Perry ve Ashton Scott evlenmeye karar verir. Konuklar düğünün yapılacağı evin
bahçesinde toplanmıştır. Gelin ve damadın mutluluklarını kaydetmesi için tüm kameralar
kayıttadır. Her şey oldukça güzel ilerler ta ki gelinin başı kesilip cinayete
kurban gidene kadar. Emekli dedektif Dave Gurney kitap boyu sır gibi işlenen bu
cinayeti çözmeye çalışır.
“Sahtekarlığın
nasıl ince ince işlendiğini görmek, neredeyse sahtekarlıktan bile rahatsız
ediciydi.”
“Eğer
gerçekler birbiriyle çelişiyorsa, bu bazılarının gerçek olmadığını gösterir.”
Kitap
oldukça heyecanlı ilerledi. Sürekli olarak acaba katil kim? Neden böyle vahşice
bir şey yaptı? gibi sorularla kitabı okudum. Kitabı okurken genel olarak
dedektiften önce düşünmeye çalıştım. Farklı bir bakış açısıyla bakayım dedim
tabi ki yapamadım düşündüğüm ve kafamda kurduğum şeyler dedektifin bakış
açısının yanından bile geçmiyordu. Kitabın kurgusu işleyişi gerçekten ustalıkla
yazılmıştı. Kitabı okurken sanki Amerikan polisiye dizisi izliyormuşum gibi
hissettim. Kitapların bu özelliklerine bayılıyorum kişileri, ortamı, olayı her
şeyi hayalinde canlandırıyor olmak ve zihninde şehirleri evleri, karakterleri
kuruyor olmak bana mutluluk veriyor.
“Hayal
ettiklerimiz karşımızda cisimlenen gerçeklikten çok daha kötüdür.”
Bence
ayrıntısı bolca olan cinayet/polisiye yazan yazarların potansiyel katil
olabileceklerini düşünüyorum. Onları katil olmaktan kurtaran şey eğitimleri ve
yönelimleri. Kitabı okurken bunu çok düşündüm. Bir cinayet işlense en ince
ayrıntısına kadar ne yapacağını bilen bir yazar var, bunu düşünmüş zihninde
kurgulamış ancak sadece yazıya dökmüş. Böyle düşününce insanın içinde kötü
yönünün var olduğunu ve iyi yönlerin bu kötü yönleri bastırdığını, kişiyi yaptığı
fiilden dolayı ceza almak yerine ödül alacak duruma getiren şeyin zekâ ve
iyilik olduğunu düşünüyorum.
“Bir şeyi
kaybetmenin verdiği acıya bakarak onun bizim için ne derece değerli olduğunu
anlarız.”
Kitabı genel
olarak beğendim. Oldukça akıcı ve hızlı ilerledi. Kitapta beğenmediğim tek şey
yazarın başrol olan David Gurney’i yüceltmek ve onu ön plana çıkarmak için
elinden geleni yapmasaydı. Koskoca kitapta New York Polisi, savcısı ve dedektiflerinin
göremediği, bulamadığı, fark edemediği, gözden kaçırdığı ne varsa hepsini David
Gurney bulup halletti. Bu açıdan eleştirsem de kitabı zevkle okudum. Kitabın
sonu için birçok senaryo düşünmüştüm ancak asla böyle biteceğini düşünmemiştim.
Ben kitabı heyecanla okudum ve beğendim umarım sizde okur zihninizde kurduğunuz
şehirlerde ana karakterle birlikte dolaşırsınız.
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder