SEFİLLER -II-
SEFİLLER -II-
Yazar:
Victor HUGO
Yayınevi: İş
Bankası
Sayfa
Sayısı: 837
Değerlendirme:
8/10
Hoş
geldiniz, bu yazımda sizlere macerası bol, ilk kitabına göre oldukça
sürükleyici, okuyucuyu her hissi tattıran ve 2022’nin son kitabından “Sefiller
-II-” den bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce
yazarımızdan bahsetmek istiyorum.
“Yoksulluğun pençesine düşüp inandıkları değerleri yitirmeyen insanlara çok nadir rastlanırdı.”
Kitabın ilk
cildinin tanıtımında kitabın konusundan bahsetmiştim, hırsızlık yaptığı için hapsolan
Jean Valjean’ın yaşadıklarını anlatan kitabın ilk cildinin son kısmında Marius
karakteri anlatılmıştı ve Jean Valjean ile bağlantısının ne olacağını merak
etmiştim. Yazar ikinci ciltte öyle güzel bir bağlantı kurdu ki bu kadar güzel
bir şekilde bağlantı kurulacağını beklemiyorum. İlk ciltte olan tüm
karakterlerin bu ciltte Jean Valjean’a yeniden sorunlar çıkartacağını hiç
beklemiyordum. İkinci cilt benim için oldukça şaşırtıcıydı.
“İnsanı
tepeden tırnağa saran ve dibine inildiğinde yüzeye çıkmanın uzun zaman aldığı
düşünceler vardır.”
Bana
sefilleri bir kelimeyle anlat deselerdi kesinlikle vicdan derdim. Yazar
karakterlerde vicdan kavramını çok güzel yansıtmış bunun en acıklı örneği Jean
Valjean’ın en mutlu olduğu anda Marius’a her şeyi anlatması, hor görüleceğini
bile bile her şeyi anlatıyor olması mutlu olsa da vicdanının hiç susmadığının
göstergesi. Okuyucu her şey çok güzel gidiyor diye düşündüğü anda olayların
kötüye gitmesi oldukça hüzün vericiydi.
“Fazla
hayal insanı sular altında bırakır, boğar. Düşüncelerin yerini tamamıyla
hayaller almış zihin emekçisinin vay haline! İşin içinden kolayca sıyrılacağını
sanır ve her seferinde hep aynı şeyi söyler. Yanılgı!”
“Vicdan
dipsizdir.”
Kitabı
okurken fark ettim ki yazar okuyucunun hayal gücünün sınırlarını zorluyor. Jean
Valjean bulunduğu zor durumdan kurtulmak için yapmadığı şey kalmıyor. Kitabın
geneline bakıldığında sürekli kaçarak, saklanarak, yer değiştirerek yaşayan bir
karakter var ve bu çok yorucu. Bu şekilde yaşamak mı zor yoksa bir hücrede
ölümü bekleyerek yaşamak mı bilemiyorum. Ve bu kadar uğraşın sebebi sadece
yaşamak için çalınan bir ekmek. Hırsızlığı meşru görmüyorum sadece devlet bir
ekmek çalma raddesine gelmeden toplumuna yardım etmesi gerektiğini söylemek
istiyorum, işte bunu yapmak yerine yıllarca ceza vermesi bu dünyada uygulanan
adaletin eksik olduğunu gösteriyor.
“Düşünce
zihnin, hayal hazzın ürünüdür.”
“Akşam
saatlerinde, insanın dertlerini bilmem hangi kasvetli ve sonsuz bir sevinçle
ezen bir sükûnet vardır.”
Kitabın iki
cildine birlikte bakacak olursam ikinci cildi daha sürükleyici ve daha güzel
buldum. Yazarın Fransa’nın tarihini ve iç savaşları anlattığı kısımları sıkıcı
buldum. En acıklı sahne bana göre Jean Valjean’ın Cosette’in eşyalarının
üzerinde ağlamasıydı. Kitabın sonunda Jean Valjean’ın eskileri hatırlaması çok
güzeldi tüm kitabı özetlemiş gibi oldu. Odamdan kitaba açılan bir kapı olsaydı
bu sefer kitabın içine değil yazarın yanına gitmek isterdim. Onu Fransa ve
Paris savaşlarını yazacağı başka bir kitap için ikna etmeye çalışırdım. Jean
Valjean’ın hikayesini yalın bırakmasını isterdim. Genel olarak kitabı çok
beğendim çok hüzünlü bir sondu hayal ettiğimden kesinlikle çok farklıydı. Ancak
kitap bittiğinde kendimi boşlukta hissettim uzun bir maceranın sonuna geldim.
Hem Sefiller bitti hem de 2022. Umarım bundan sonraki sene daha fazla kitap
okuyacağımız daha güzel günler geçireceğimiz, nice yeni ilimler öğreneceğimiz
ve öğrendiklerimizle amel edeceğimiz bir sene olur…
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder