DAVETLİ LİSTESİ
DAVETLİ LİSTESİ
Yazar: Lucy
FOLEY
Yayınevi:
Epsilon
Sayfa
Sayısı: 343
Değerlendirme:
7/10
Hoş
geldiniz, bu yazımda sizlere uzun süredir okumadığım gerilim tarzında olan The
New York Gerilim kategorisinin en çok satanlarından ve Goodreads okur ödülünü
kazanan bir kitaptan “Davetli Listesi” nden bahsedeceğim. Kitap tahlil
ve yorumuna geçmeden önce başarılı yazarımızdan bahsetmek istiyorum.
Lucy Foley,
1986 yılında İngiltere’de dünyaya geldi. Durham Üniversitesinde İngiliz
edebiyatı okudu. İngiliz çağdaş, tarihi kurgu ve gizem romanları yazarıdır.
Kendini tamamen yazmaya vermeden önce birçok kurumda editörlük yaptı. Davetli
Listesi kitabıyla ödül alan yazarımızın birçok kitabı bulunmaktadır.
“Bazen en küçük akıntı en güçlüsüdür.”
Kitap, ünlü
bir dergi sahibi olan Jules ile program sunucusu olan Will’in evliliği için
herkesin bir adaya toplanmasıyla başlıyor. Aklınıza şirin güzel bir
ada gelmesin. İrlanda’ya bağlı tekinsiz, balçıkların olduğu, adaya gelene kadar
yüzlerce mide krampına sebep olabilecek bir ulaşımı olan kasvetli bir ada. Düğün
gecesi birinin ölmesiyle olaylar başlıyor.
“Duygularımızı
idare etmenin bir yolunu buluyorsak, bu, duygularımız olmadığı anlamına
gelmiyor.”
Kitabı
okurken sanki Amerikan gerilim filmi izliyormuşum gibi hissettim. Yabancıların
eğlence düşkünlüğü ve fütursuz eğlenmeleri tam yabancılara has bir durum. Düğün
öncesi eğlenceleri okurken çok sıradan şeyler okuyormuşsunuz gibi geliyor. Kitapta, yetişkinlerin oynadıkları oyunları gelenekselleştirmeleri ve bu sırada birçok
sırrın gün yüzüne çıkması gibi olaylar üç filmden ikisinde karşımıza çıkan
cinsten. Bu gibi sebeplerden dolayı basit gerilimi dışında çok da farklı şeyler
okuyucuya sunmuyor.
“Tecrübelerime
göre, kurallara en çok saygı gösterenler onları bozmaktan da en çok keyif
alanlar oluyor.”
Kitaptaki
karakter analizleri çok güzeldi. Naomi gelinin kız kardeşiydi ve çok depresif
bir karakterdi, neden böyle olduğunu kitabın sonunda çok şaşırarak okudum.
Kitapta en nefret ettiğim karakter Charlie’ydi. Herkesin içinde eşini küçük
düşürmeye çalışması, kaba davranışlarda bulunması korkunçtu. O kısımları
okurken Allah kimseyi böyle düşüncesiz ve kaba insanlarla karşılaştırmasın diye
dua ettim. Kitap farklı karakterlerin bakış açısıyla yazılmış. Aynı olayları
farklı gözlerden okumak kitabı daha güzel kıldı.
“Hayat
zor. Bunu hepimiz biliyoruz. Korkunç şeyler yaşanıyor, bunu daha çocukken
öğrendim ama ne olursa olsun hayat günlerden oluşan bir seridir. Tek bir günden
fazlasını kontrol edemezsiniz. Ama onlardan birini edebilirsiniz.”
Genel olarak
kitap güzeldi. Kitabı bir cümleyle özetle deselerdi şu atasözünü söylerdim:
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.” Kitabı çoğu okur gerilimli bulsa da
bence gerilim açısından vasat bir kitaptı. Yazarın hissettirmek istediği duygu
kitabın sonlarında vardı. Kitapla birlikte kimseyi tam anlamıyla
tanıyamayacağımızı anladım. Ben bir çırpıda okuyup bitirdim umarım sizde okur
güzel vakit geçirirsiniz.
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder