KÜÇÜK KADINLAR

 

                           KÜÇÜK KADINLAR

 

Yazar: Louısa May ALCOTT

Yayınevi: İş bankası

Sayfa Sayısı: 321

Değerlendirme: 8/10

 

Hoş geldiniz bu yazımda sizlere beni yazarıyla tanıştıran, okurken içimi sıcacık yapan, mutluluğun çok şeyde değil birlikte ve sağlıkla olduğunu çok güzel anlatan bir kitaptan “Küçük Kadınlar” dan bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce kıymetli yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

 

Louıse May Alcott, 1832 yılında ABD’nin Philadelphia şehrinde dünyaya geldi. Çocukluğu filozof ve pedagog olan babası ile Emerson ve Thoreau gibi düşünürlerin arasında geçti. Alcott başta aile bütçesine katkıda bulunma niyetiyle ısmarlama hikâyeler yazdı. Daha sonra kadınları güçlü bireyler olarak anlattığı eserler kaleme aldı. İç savaş başladıktan sonra gönüllü hemşirelik yaptı; o dönemki mektuplarının Hospital Sketches adıyla basılması, Alcott’ın tanınmasını sağladı. Küçük Kadınlardan sonra aynı karakterlerin farklı dönemlerini anlatan Good Wives, Little men ve Jo’s Boys adlı kitaplar okurlarla buluştu. Yazarımız 1888 yılında hayatını kaybetti.




“Çalışmak bizi bezginlikten ve yanlış işler yapmaktan kurtarır hem ruh hem beden sağlığımıza iyi gelir, para ya da modanın vereceğinden daha fazla güç ve özgürlük duygusu aşılar.”

 

“Düşüş, her daim kibrin peşinden gelir.”

 

Kitap, öğretmenlik yapan ve zenginlikten hoşlanan Margaret, okumayı ve yazmayı seven, yaşlı halasına bakıcılık yapan Josephine, piyano çalmayı seven narin Elizabeth ve evin en küçük kardeşi olan Amy ve onların mutlu ailesinden bahsediyor. Dört kız kardeş ve anneleri Amerikan iç savaş döneminde babaları savaştayken evi geçindirmek için uğraşıyorlar. Her bir kardeşin birbirinden çok bağımsız özellikleri bulunuyorken çok güzel geçinmeleri kitap okuma zevkini arttırıyor. Eğer odamdan kitabın içine açılan bir kapı olsaydı kızların kar fırtınasında şömine başında yaptıkları muhabbetlerine katılmayı çok isterdim.

 

“Birilerinin size inanması güzel şeydir ve bir dostun övgüsü gazetelerdeki düzinelerce övgüden daha değerlidir.”

 

“Gücün bütün çekiciliği alçakgönüllülüktedir.”

 

Kitapta anlatılan karakterler çok güzeldi. Kardeşler arasında olan sevgi bağı çok güzel anlatılmıştı. Tabii her ailede olduğu gibi bu ailede de sorunlar oluyordu ancak sorunların çözüm şekli her okuyan için örnek teşkil ediyordu. Kardeşlerin birbirlerinin özel alanına ve sevdiği şeylere saygı duyması çok güzeldi. Annelerinin kızlarıyla konuşup onlara doğruyu gösteren bir rehber olması ve sorun çözmede kullandığı iletişim dili her ebeveynin örnek alması gereken bir dildi. 

 

“Margaret, paranın satın alabileceği şeylerden çok daha değerli bir zenginliği olduğunu hissetti; sevgi, korunma, huzur ve sağlık yaşamın gerçek lütuflarıydı.”

 

“Mutsuz hissettiğiniz zamanlarda sahip olduklarınızı düşünüp şükredin.”

 

Kardeşlerin kendi aralarında kulüp yapıp gazete çıkarmaları çok güzeldi. Kendi aralarında rol yapmaları bana üniversite zamanında ev arkadaşlarımla yaptığımız günleri hatırlattı. Hepimizin odası kendi evi olur o gün, gün sırası kimdeyse onun evine(odasına) gider, hepimiz seçtiğimiz rollerin gereğince uzun uzun gerçekmiş gibi muhabbet eder gün sahibinin hazırladığı ikramları afiyetle yerdik. Hatırlaması bile çok güzel. Hayatı biraz dalgaya alırsak hayat daha eğlenceli ve daha güzel bir hâl alıyor.

 

“Sevgi korkuyu kovar ve minnettarlık da gururu yenebilir.”

 

“Tüm icatlar ihtiyaçlardan doğar.”

 

Genel olarak kitabı beğendim. Günlük olaylar çok güzel anlatılmış. Okurken insan huzur doluyor. Kitabın devam kitabı da var bu sebeple kitabın sonu biraz garip bir şekilde sonlanmış, eleştirilebilecek tek şey bu. Bunun dışında her şey güzeldi. Kitapta her olay mutlu sonla bitiyor, mutlu sonu sevenler için çok güzel bir kitap. Ben bu kitaba kadar kitapların hep mutlu sonla bitmesini isterdim bu kitapla gördüm ki mutlu sonla biten kitaplar sadece güzeller ama akılda yer edici değiller akılda bir iz bırakacak kadar etkileyici değiller. Acı sonlar beraberinde unutulmamayı, bir köşede daim hatırlanmayı getiriyor. Kitabın bendeki yeri farklı olacak çünkü sabit bir inancımı değiştirdi. Artık her kitap için “Keşke mutlu sonla bitseydi” demeyeceğim. Anladım ki hayatı güzel yapan daima mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek değil acı ve kederle yoğrulup mutluluğu o hengamenin içinde görebilmekmiş. Ben severek okudum iç ısıtan, mutlu ve huzurlu bir kitap okumak isteyene tavsiye ederim. Serinin ikinci kitabında görüşmek üzere.

Hoşça kalın…

Yorumlar

Popüler Yayınlar