BİR KUZEY MACERASI

 

                      BİR KUZEY MACERASI

 

Yazarı: Jack LONDON

Yayınevi: İş Bankası

Sayfa Sayısı: 51

Değerlendirme: 8/10

 

Hoş geldiniz bu yazımda sizlere diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabını da severek okuduğum, keşke hikâye değil de roman olarak yazsaydı da uzun uzun okusaydım dediğim, kısa ama etkili bir kitaptan “Bir Kuzey Macerası” ndan bahsedeceğim. Kitap tahlili ve yorumuna geçmeden önce çok değerli yazarımızdan bahsetmek istiyorum.

 Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London 1876’da San Francisco’da doğdu. 14 yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı. Bir tekneyle San Francisco Körfezi’nde dolaştı, kaçak istiridye avladı ve Japonya’ya gitti. Daha sonra öğrenimini tamamladı. İlk eseri Kurdun Oğlu yazarın geniş bir okur kitlesine ulaşmasını sağladı. Kalıcı ün sağlayan eseri Vahşetin Çağrısı 1903 yılında basıldı. Birçok eseri bulunan London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti.




 “Sessizce oturmuş, bana bu kadar yabancı oluşuna şaşıyordum.”


Kitap, kabile reisi olan Nass’ın düşman kabilenin kızıyla evleneceği gün nişanlısının kaçırılmasını ve Nass’ın onu ararken yaşadığı olaylardan bahsediyor. Kitabı okuduğumda kitabın isminin çok da doğru olmadığını, kitabın isminin, içeriğini çok da yansıtmadığını düşünüyorum. Kitap çok büyük bir umut ve çok büyük bir yıkılışın kitabı aslında. Odamdan kitabın içine açılan bir kapı olsaydı Nass ile Unga’nın karşılaştığı kısımda Nass’ın yanında olmayı dilerdim.

 

“…. ben çığlımı rüzgarlara ve fırtınaya savurdum ve yaşamayı başardım.”

 

“Dünyayı unutup mutlu mutlu yaşayalım.”

 

Kitap, okura çok güzel bir ders veriyordu: “Kimseye hemencecik güvenmeyin.” Nass, uğruna yıllarını harcadığı kıza o kadar güvenmişti ki kötü bir şey olacağını hiç düşünmemişti. Aslında kitap bizlere insanların hep bizim düşündüğümüz gibi olmadığını hep aynı kalmayacaklarını anlatıyordu. Günlük hayatta da bu şekilde, kişiyi değiştiren ve etkileyen o kadar çok şey var ki kimsenin aklımızda oturttuğumuz şekilde kalmayacağını öğrenmemiz gerekiyor.

 

“Önce bu tarafa, sonra şu tarafa doğru yola düştüm, hiç durmadan oradan oraya seyahat edip durdum, ta ki çok büyük olan dünyadan sonunda bezinceye kadar.”

 

“Aklımızın almayacağı bazı şeyler vardır. Adalet duygumuzu aşan şeyler.”

 

Genel olarak kitabı beğendim. Okurken keşke yazar Nass’ın başına gelen olayları uzun uzun anlatsaydı, duygu ve düşüncelerinden bahsetseydi ve şöyle iki ciltlik bir kitap yazsaydı da doya doya okusaydık dedim. Nass’ın sonda yaşadığı duyguyu ayrıntılarıyla anlatıp okuma zevkinizi bozmayacağım ama okurken o hissi o kadar güzel hissediyorsunuz ki yazarın kalemine, yazma gücüne ve kabiliyetine hayran oluyorsunuz. Ben kitabı severek okudum kısa ama birçok şeyi öğreten etkileyici bir kitaptı umarım sizlerde severek okursunuz.

Hoşça kalın…

Yorumlar

Popüler Yayınlar