YILAN AVI
YILAN AVI
Yazarı: John VERDON
Yayınevi: Koridor
Sayfa Sayısı: 434
Değerlendirme: 10/10
Hoş geldiniz, bu yazımda sizlere heyecanla okuduğum,
okudukça ve karakterlerini gördükçe sanki eski arkadaşlarımla bir araya
geldiğimi hissettiğim, kurgusu muhteşem, hikâyesi akıcı olan ve bence serinin
en güzel kitabından “Yılan Avı” ndan bahsedeceğim. Kitap tahlili ve
yorumuna geçmeden önce yazarımızdan bahsetmek istiyorum.
“Görüp de unuttuğum her şey sonsuza dek gördüklerimizde yaşar.”
“Cehennem çok geç görülen gerçektir.”
Kitap, Lenny Lerman’ın Ziko Slade tarafından vahşice
öldürülüp hapse atılmasından bahsediyor. Slade, geçmişi herkes tarafından
bilinen ünlü bir tenisçi ancak bu ünü kaldıramayıp yapmaması gereken birçok
şeyi yapmış biri. Hayatını değiştirende ölümden dönmesi oluyor. Artık eski
halinden eser kalmasa da işlenen cinayetin bütün delilleri kendisini
gösteriyor. Slade’e inanan Emma’nın Dave Jurney’den yardım istemesiyle olaylar
başlıyor. Odamdan kitaba açılan bir kapı olsaydı Dave’in yürüyen karın ağrısı
karısının yanına gider derdinin ne olduğunu sorardım. Sürekli surat asıp
durmasının boş yere olduğunu söyler madem surat asacaktın baştan bu adamla
evlenmeseydin, bu adamın işinin ne olduğunu biliyordun derdim. Kitapta Dave’in karısı
yüzünden çektiği iç sıkıntıları ben okurken çektim bu çok yorucu bir histi.
“Tanrı erdemimizi aramızdaki hasarlılara
nasıl davrandığımıza göre yargılar.”
“Zeki insanlar baskı altında aptalca şeyler
yapabilirler.”
Branşı ne olursa olsun insanlar işini hep en iyi şekilde
yapmalılar. Kitapta, Dave araştırmasa bulunmayacak çok şey vardı.
Dave’in araştırdığı şeyleri aslında polis araştırıp bulmalıydı çünkü zor şeyler
değildi ve gerçek adaletin sağlanması için gerekliydi. Ama polisler gözle
görünen ilk delili kabul ettiler ve en kolay yoldan birini suçlayıp olayı
kapattılar. Dave araştırmasaydı gerçeğin asla bu şekilde olduğunu
öğrenemeyecektik.
“Bazen etrafımızdaki manzarayı fark
etmiyoruz. Kendi düşüncelerimize gömülüyoruz. Düşüncelerimizin gerçekliğine
inanınca da asıl gerçeklik görünmez oluyor.”
“Gerçekte en derin dönüşümler sessiz
olanlardır.”
Kitabı okurken bazı yerlerde acaba Dave bu sefer haksız
mı? Ya gerçekten katil Slade ise diye düşündüğüm yerler oldu. Sanki Dave boşa
uğraşıyormuş gibi geldi, arafta bırakan bir konu işlenmişti. Dave bu kitapta
çok yalnız bırakılmıştı. Yalnızlık hissi çok güzel hissettirilmişti. Karısı
hangi kitap olduğu fark etmez her zaman Dave’in bu işlere bulaşmamasını
söylerdi ama bu sefer en yakın arkadaşı Hardwick’te aynı şekilde bu davayı
bırakmasını söyledi. Destek alacak kimsesi olmayınca Dave çok yalnız kaldı.
“Bazen kazanır bazen kaybedersiniz. Ve bu
nadiren haklı olmakla ilişkilidir. Adalet sisteminin gerçekliği böyle. Aslında
yaşamında.”
“Aptallık zararsızlık çağrışımı yapar.
Zekâysa akla tehlikeyi getirir.”
Genel olarak kitaba bayıldım. Uzun süredir bu kadar
heyecanla okuduğum bir kitap olmamıştı. Yazarın diğer eserleriyle kıyasladığımda
bence en iyisi buydu. Diğer kitaplarda bu kadar korkarak okumazdım ama bu kitapta
gerim gerim gerildim diyebilirim. Hele son kısımlarda nefesim kesildi. Yazarın
önceki kitaplarında eksikliğini hissetmediğim ama bu kitapta tamamlandığını
gördüğümde meğer önceki kitaplarda eksik duygular varmış dedim. Duygular hisler
çok iyi aktarılmıştı. Kitapla ilgili tek kusur Jack Hardwick’in durumunun ne
olduğunu öğrenemeden kitabın bitmesiydi. Bu da umarım bir kitabın daha
geleceğinin habercisi olur. Ben severek okudum umarım sizlerde severek
okursunuz. Heyecanlı, güzel vakit geçirmek veya kafa dağıtmak istiyorsanız
kesinlikle tavsiyemdir.
Hoşça kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder